Ey Kuran! Rahman olan Allah’ın katından Rauf ve Rahim olan peygambere indirildin. Alemleri dolduracak nur sende. Zulmü boğacak ışık sende. Filistin’in acısını, mazlum ümmetin gözyaşını dindirecek sır sende. Dertli gönüllerin devası sende. Sana ve sünnete uyan asla sapıtmaz buyurdu Rasulullah s.a.v. En sağlam kulp sen.
Ey
Kuran !Rahim olan bir peygambere indirildin. Cehalet asrı senin le saadet
asrına döndü. Diri diri gömülen lızı kurtaran sır sende. Rabbim senin le taştan
katı kalpleri en latif kalbe çevirdi. Rabbim senin sebebin le Rasulullahı
öldürmeye giden Ömer’in (r.a) ölü kalbini diriltti.
Müşrikler
kulak tıkadılar sana. Seni okuyan sesi duymamak için. O kadar etkileyici idi ki
ayetlerin duyarlarsa, iman etmekten korktular.
Delidir
mecnun dur diyerek tedavi etmek için yolladıkları doktorun hasta kalbini
Rasulullah s.a.v. senin sohbetiyle tedavi etti.
Ey
Kuran! 14 asır önce indirildin. Hala hepimizin kalbine inmektesin. Bugün nazil
oluyormuş gibi geçerlisin.
Sen
ki kıyamete kadar geçerli Ey Kitap! Şimdi sana 2000 li yıllardan sesleniyorum.
Rasululllahın
‘ Öyle bir zaman gelecek ki; Ümmetim başka bir vadide Kuran başka bir vadide
olacak ‘ diye buyurduğu o fitne asrındayız.
Rasullah
(s.a.v)’ ın; Kuran okuyanlar çok olacak ancak şuraların da kalacak buralarına
inmeyecek diye buyurduğu ve eli ile boğazı ve kalbini işaret ettiği fitne
asrındayız.
Hafız
çok, okuyan çok ancak kalbine indiren, hayatını Kuran a göre tanzim eden o
kadar az ki.
Seni
okuyoruz Ey Kuran! Sadece okuyoruz. Okuyoruz gırtlaklardan aşağıya indirmiyoruz
seni. Sana uymadık, seni kendimize uydurmaya çalıştık. Sen zamana uymadın biz
seni zamana uydurduk. Ayetlerini kafamıza göre te’vil ettik. Herkes kendi
meşrebine aklına göre yorumladı seni.
Kimi
yahudi ve hristiyanları cennete sokarken, kimi tesettür ayetini podyuma
indirdi. Defileler yapıldı. Kimi faiz çağın gerçeği, Kuran ribayı yasaklar
faizi değil diye faizi helal saydı.
Unuttuk
Ey Kuran! Tevbe suresin deki ; Onlar papaz ve rahiplerini ilah edindiler
ayetini. Oysa ki bu ayeti duyduğunda Adiy bin Hatim ; Demişti ki Ey Allah ın
Rasulü, biz hristiyanlıkta çok hatalar yaptık ama asla rahip ve hahamları ilah
edinmedik. Rasulullah s.a.v. cevaben buyurdu. Siz onların helal dediğine helal
haram dediğine haram dediniz. İşte bu ilah edinmedir. Biz de sana bakmadık, seni
en güzel anlatan Rasulullahın sünnetine bakmadık, büyük büyük hocalara baktık. Onlar
seni nasıl yorumladı ise öyle anladık.
Ama
saygıda hiç kusur etmedik. Şimdi yüksek yüksek raflardasın. Senin için özel
hazırlanmış kılıflardasın. Bizim anlamamıza gerek yok seni. Nasıl olsa birileri
anlayıp bize anlatıyor kendi anladıkları gibi. İşte hafızlar okuyor ya. İşte
Perşembe, Cuma günleri okunuyorsun ya, ölülere okunuyorsun ya, darda zorda
kalınca 41 kere Ya Sin okuyoruz ya. Yeter sandık.
YANILDIK!
En yüksek raflardasın ama içinde bulunan Rabbimizin emirleri ayaklar altında.
Biz
ümmet olarak sana sahip çıkamadık. Emirlere ve nehiylere sarılamadık. Seni
yaşayamadık, anlayamadık. ANLAYAMADIK.
Zulmün,
sefaletin, adaletsizliğin, açlığın, inançsızlığın karanlığındayız. Bu zifir
karanlığı aydınlatacak ta ancak senin nurun dur. Hidayetsizlikten kararmış
kalpleri aydınlatacak ancak senin nurun dur. Ümmeti içine düştüğü bu bölünmüşlükten
ahlaki ve ekonomik çöküntüden kurtaracak ancak senin ahkamındır.
Şimdi
sana dönmek, Seni anlamak ve Seni yaşamak zamanıdır.
İstiklal şairi ne güzel demiş;
İbret olmaz bize her gün okuruz
ezber de
Yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetler de
Lafzı muhkem yalnız anlaşılan kuranın
Çünkü kaydında değil hiç birimiz mananın
Ya açar nazmı celilin bakarız yaprağına
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına
İnmemiştir hele Kuran şunu hakkıyla bilin
Ne mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için.
Mehmet Akif ERSOY